Sual: Büyüklerimiz, (Tarafımızı belli etmeliyiz) dedikleri için oğlum, sevdiklerini, sevmediklerini sosyal medyada açıkça bildiriyor. Sevmediklerini kötülüyor, fitneye sebep oluyor. Böyle yapması uygun mudur?
CEVAP
Büyüklerimiz, Ehl-i sünnet âlimleri, (Fitne çıkarmayın! Bu zamanda en kıymetli hizmet fitneye sebep olmamaktır) diyorlar. Peygamber efendimiz, fitne çıkarana lânet ediyor. Tarafımızı belli etmek, fitneye sebep olmadan yapılır. Din kitaplarında deniyor ki:
Fitneden sakınmak için, Müslüman, inancını, görüşünü, partisini, grubunu, gittiği yolu saklamalıdır. Sırrını açıklayan kimse, çok defa söylediğine pişman olur, üzülür. İnsan, söylemediği sözünün hâkimidir, söylediğinin ise, mahkûmudur. (Keşke söylemeseydim) der, ama iş işten geçmiştir. Malı ve eşyayı emin olarak saklayan çok insan, sır saklayamaz. Hiç ummadığınız kimse, gizli sırlarınızı açıklayabilir. Onun için, eskiden büyük zatlar, (Zehebini, zihabını ve mezhebini gizli tut) derlerdi. Yani (Paranı, dînî inancını, siyasî görüşünü, grubunu gizli tut!) demektir. Müminin, kendini zararlardan koruması lazımdır. Mesela namaz kılanlara tepki gösterenlerin arasındaysa, namazı gizli kılmalıdır.
Fitne çıkmayacaksa tarafımızı belli ederiz. Açıktan camiye gideriz. Kadın isek, tesettürle dışarı çıkarız. Yani fitne çıkmayacak her işte, kimliğimizi ortaya koyarız. Böylece tarafımızı belli etmiş oluruz.
İki mezhepli olmak
Sual: İki dinli olan gibi, iki mezhepli olan da kâfir midir?
CEVAP
Mezheplerin hak ve bâtıl olanı vardır. İtikadı küfür olan, bid'at, dalalet ve bâtıl mezheplerden birinin, bu küfür itikadlarına uyan kimse elbette kâfir olur. Böyle iki bâtıl mezhebe veya biri hak öteki bâtıl mezhebe uyan da kâfir olur. Ama iki hak mezhebe uyan kâfir olmaz, ancak aynı anda uyulmaz. Mesela Şâfiî'de imam arkasında Fâtiha okumak farzdır. Okunmazsa namaz bozulmuş olur. Hanefî'de harama yakın mekruhtur. İkisine birden uyulamaz. Ama dört hak mezhepten uyabildiklerine uymaya çalışmak çok iyidir. Mesela, Hanefî bir Müslüman, yabancı kadına dokununca, Şâfiî'de abdesti bozduğu için, yeniden abdest alması iyi olur. Bir Şâfiî'nin de, Hanefî'de kan çıkınca abdest bozulduğu için, bir yeri kanayınca, yeniden abdest alması iyi olur. Bunun gibi, diğer hususlarda da dört hak mezhebe de uymaya çalışmak iyidir. Fakat diğer mezheplerin birinin veya hepsinin kolay hükümlerini almak telfîktır, haramdır.
Zamm-ı sûre okurken
Sual: (Zamm-ı sûre okurken Besmele çekilse de olur, çekilmese de olur) deniyor. Hangisi daha efdaldir?
CEVAP
(Zamm-ı sureden önce Besmele çekilmez) diyen âlimler, sadece Besmele çekilmeyeceğini söylemişler, (Mekruh olur) dememişlerdir. Eğer (Mekruh olur) deselerdi, (Müstehab olur) diyen âlimlere uyulmazdı. Ama (Mekruh olur) denmediğine göre, (Müstehab olur) diyen âlimlere uyarak Besmele çekmek iyi olur.
Duayı izinli okumak
Sual: Sitede şöyle deniyor: (Bir hacetin hâsıl olması için duayı, mürşid-i kâmilin izniyle okumalı. Vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da, izinli okumak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, mürşidin okuması gibi tesirli olur.)
Merhum hocamız, ("Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhillezî lâ yedurru me'asmihî şey'ün fil-erdı velâ fissemâ-i ve hüvessemî'ul alîm" duasını, İmam-ı Rabbânî hazretlerinin kitaplarında yazılıdır diye okuyorum) derlermiş. Biz de, böyle duaları okurken, aynı şekilde mi söylemeliyiz?
CEVAP
Öyle söylense de olur, ama biz de, murat dualarını, (Hocamızın kitaplarında var) diye okursak, izinli okumuş oluruz.
CEVAP
Büyüklerimiz, Ehl-i sünnet âlimleri, (Fitne çıkarmayın! Bu zamanda en kıymetli hizmet fitneye sebep olmamaktır) diyorlar. Peygamber efendimiz, fitne çıkarana lânet ediyor. Tarafımızı belli etmek, fitneye sebep olmadan yapılır. Din kitaplarında deniyor ki:
Fitneden sakınmak için, Müslüman, inancını, görüşünü, partisini, grubunu, gittiği yolu saklamalıdır. Sırrını açıklayan kimse, çok defa söylediğine pişman olur, üzülür. İnsan, söylemediği sözünün hâkimidir, söylediğinin ise, mahkûmudur. (Keşke söylemeseydim) der, ama iş işten geçmiştir. Malı ve eşyayı emin olarak saklayan çok insan, sır saklayamaz. Hiç ummadığınız kimse, gizli sırlarınızı açıklayabilir. Onun için, eskiden büyük zatlar, (Zehebini, zihabını ve mezhebini gizli tut) derlerdi. Yani (Paranı, dînî inancını, siyasî görüşünü, grubunu gizli tut!) demektir. Müminin, kendini zararlardan koruması lazımdır. Mesela namaz kılanlara tepki gösterenlerin arasındaysa, namazı gizli kılmalıdır.
Fitne çıkmayacaksa tarafımızı belli ederiz. Açıktan camiye gideriz. Kadın isek, tesettürle dışarı çıkarız. Yani fitne çıkmayacak her işte, kimliğimizi ortaya koyarız. Böylece tarafımızı belli etmiş oluruz.
İki mezhepli olmak
Sual: İki dinli olan gibi, iki mezhepli olan da kâfir midir?
CEVAP
Mezheplerin hak ve bâtıl olanı vardır. İtikadı küfür olan, bid'at, dalalet ve bâtıl mezheplerden birinin, bu küfür itikadlarına uyan kimse elbette kâfir olur. Böyle iki bâtıl mezhebe veya biri hak öteki bâtıl mezhebe uyan da kâfir olur. Ama iki hak mezhebe uyan kâfir olmaz, ancak aynı anda uyulmaz. Mesela Şâfiî'de imam arkasında Fâtiha okumak farzdır. Okunmazsa namaz bozulmuş olur. Hanefî'de harama yakın mekruhtur. İkisine birden uyulamaz. Ama dört hak mezhepten uyabildiklerine uymaya çalışmak çok iyidir. Mesela, Hanefî bir Müslüman, yabancı kadına dokununca, Şâfiî'de abdesti bozduğu için, yeniden abdest alması iyi olur. Bir Şâfiî'nin de, Hanefî'de kan çıkınca abdest bozulduğu için, bir yeri kanayınca, yeniden abdest alması iyi olur. Bunun gibi, diğer hususlarda da dört hak mezhebe de uymaya çalışmak iyidir. Fakat diğer mezheplerin birinin veya hepsinin kolay hükümlerini almak telfîktır, haramdır.
Zamm-ı sûre okurken
Sual: (Zamm-ı sûre okurken Besmele çekilse de olur, çekilmese de olur) deniyor. Hangisi daha efdaldir?
CEVAP
(Zamm-ı sureden önce Besmele çekilmez) diyen âlimler, sadece Besmele çekilmeyeceğini söylemişler, (Mekruh olur) dememişlerdir. Eğer (Mekruh olur) deselerdi, (Müstehab olur) diyen âlimlere uyulmazdı. Ama (Mekruh olur) denmediğine göre, (Müstehab olur) diyen âlimlere uyarak Besmele çekmek iyi olur.
Duayı izinli okumak
Sual: Sitede şöyle deniyor: (Bir hacetin hâsıl olması için duayı, mürşid-i kâmilin izniyle okumalı. Vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da, izinli okumak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, mürşidin okuması gibi tesirli olur.)
Merhum hocamız, ("Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhillezî lâ yedurru me'asmihî şey'ün fil-erdı velâ fissemâ-i ve hüvessemî'ul alîm" duasını, İmam-ı Rabbânî hazretlerinin kitaplarında yazılıdır diye okuyorum) derlermiş. Biz de, böyle duaları okurken, aynı şekilde mi söylemeliyiz?
CEVAP
Öyle söylense de olur, ama biz de, murat dualarını, (Hocamızın kitaplarında var) diye okursak, izinli okumuş oluruz.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.