Sual: Büyüklerin oğlunu veya yakınını üzen, onları üzmüş sayılır mı?
CEVAP
Elbette üzmüş olur. Büyükleri, ne şekilde olursa olsun üzmek, insanın ebedî felaketine sebep olur.
Enver Abimiz şöyle anlatmıştı:
Büyüklerimiz buyuruyor ki: Üç zâdeden çok çekinmelidir: Bunlar, şehzâde, seyyidzâde ve pirzâde'dir.
1- Şehzâdenin babası padişahtır. Padişahın oğluna dokunmaya gelmez. Padişah yetkilidir, suçluyu cezalandırmaktan çekinmez.
2- Seyyidzâde. Dedesi Resulullah'tır (aleyhissalatü vesselam). Evlada yapılan babaya yapılmış demektir. Evlâd-ı resulün kalbini kıran, dedelerini üzer. Resulullah'ı üzenin de hâli haraptır. Onun için seyyidleri üzmekten çok sakınmalıdır.
3- Pirzâde. Babası hocandır. Ona yaptığın her şey hocana gider. Yaptığın kötülük ise, akıbeti ne olur, bilmek zordur. Hocanın çocuğuna veya yakınlarına edepsizlik etmek çok tehlikelidir. Çünkü yolun aslı esası baştan sona edebdir. Ne ilim, ne fazilet, ne keramet, önce edeb. Şah-ı Nakşibend hazretleri, (Yolumuzun başı, ortası, sonu edebdir. Hiçbir edepsiz, Allah'ın sevgili kulu olamaz) buyuruyor. Mevlana Halid-i Bağdadî hazretleri de, (O mübarek zatlara karşı ufak bir saygısızlık, ufak bir edepsizlik yapan, o kalbden bir düşen, yedi kat gökten düşmekten beter olur) buyuruyor.
Merhum hocamızın çok sevdiği bir genç vardı. Oğlunun arkadaşıydı. Devamlı eve gelir, saatlerce kalırdı. Âdeta hane halkından biri gibi olmuştu. Hattâ bir ara bu genç hastalanınca, iyileşmesi için, merhum hocamız hayvan adayıp dualar etmişti. O çok sevildiğini, böyle çok ilgilenildiğini görünce şımarıp haddini aştı. Bir gün hocamızın oğlunun aleyhinde konuştu. Hocamız çok üzülüp, (Sen kim oluyorsun da, benim çocuğum hakkında öyle konuşuyorsun? Onun terbiyesini sen mi vereceksin? Çık buradan!) diye azarladı. Genç kaybolup gitti, bir daha gölgesini gören olmadı. Büyüklerin tavuğuna, köpeğine dokunan bile yanar. Nitekim Şeyh Muhammed Salih hazretlerinin hayvanlarına dokunanın, zarar verenin, hayvanları ölüyormuş.
Aklı, edebi olan, büyüklerin yakınları hakkında ileri geri konuşmaktan ve aklının ermediği işlere karışmaktan sakınmalı, böylece felâkete düşmekten çok korkmalıdır.
CEVAP
Elbette üzmüş olur. Büyükleri, ne şekilde olursa olsun üzmek, insanın ebedî felaketine sebep olur.
Enver Abimiz şöyle anlatmıştı:
Büyüklerimiz buyuruyor ki: Üç zâdeden çok çekinmelidir: Bunlar, şehzâde, seyyidzâde ve pirzâde'dir.
1- Şehzâdenin babası padişahtır. Padişahın oğluna dokunmaya gelmez. Padişah yetkilidir, suçluyu cezalandırmaktan çekinmez.
2- Seyyidzâde. Dedesi Resulullah'tır (aleyhissalatü vesselam). Evlada yapılan babaya yapılmış demektir. Evlâd-ı resulün kalbini kıran, dedelerini üzer. Resulullah'ı üzenin de hâli haraptır. Onun için seyyidleri üzmekten çok sakınmalıdır.
3- Pirzâde. Babası hocandır. Ona yaptığın her şey hocana gider. Yaptığın kötülük ise, akıbeti ne olur, bilmek zordur. Hocanın çocuğuna veya yakınlarına edepsizlik etmek çok tehlikelidir. Çünkü yolun aslı esası baştan sona edebdir. Ne ilim, ne fazilet, ne keramet, önce edeb. Şah-ı Nakşibend hazretleri, (Yolumuzun başı, ortası, sonu edebdir. Hiçbir edepsiz, Allah'ın sevgili kulu olamaz) buyuruyor. Mevlana Halid-i Bağdadî hazretleri de, (O mübarek zatlara karşı ufak bir saygısızlık, ufak bir edepsizlik yapan, o kalbden bir düşen, yedi kat gökten düşmekten beter olur) buyuruyor.
Merhum hocamızın çok sevdiği bir genç vardı. Oğlunun arkadaşıydı. Devamlı eve gelir, saatlerce kalırdı. Âdeta hane halkından biri gibi olmuştu. Hattâ bir ara bu genç hastalanınca, iyileşmesi için, merhum hocamız hayvan adayıp dualar etmişti. O çok sevildiğini, böyle çok ilgilenildiğini görünce şımarıp haddini aştı. Bir gün hocamızın oğlunun aleyhinde konuştu. Hocamız çok üzülüp, (Sen kim oluyorsun da, benim çocuğum hakkında öyle konuşuyorsun? Onun terbiyesini sen mi vereceksin? Çık buradan!) diye azarladı. Genç kaybolup gitti, bir daha gölgesini gören olmadı. Büyüklerin tavuğuna, köpeğine dokunan bile yanar. Nitekim Şeyh Muhammed Salih hazretlerinin hayvanlarına dokunanın, zarar verenin, hayvanları ölüyormuş.
Aklı, edebi olan, büyüklerin yakınları hakkında ileri geri konuşmaktan ve aklının ermediği işlere karışmaktan sakınmalı, böylece felâkete düşmekten çok korkmalıdır.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.