BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

İçkicinin tavsiyesi

Sual: Gece gündüz içen, fakat kimseye zararı dokunmayan biri, (İç, ama edebinle, efendice iç! Kimseye zarar vermezsen, hele niyetin de iyi ise günah olmaz) dedi. Haram olan bir şey, başkasına zarar vermeyince günah olmaktan çıkıyor mu?
CEVAP
İçkicinin sözüne değer verilmez. İnsanları günaha sevk etmek için böyle diyorlar. (Bir kereden bir şey olmaz) diyerek her günahı işletiyorlar. Dinimiz haram kıldığına göre, içkinin damlası da, idrar içmekten de günahtır. Besmelesiz kesilen kuzu eti yenmez, haramdır, ama yenmesinin sağlığa zararı olmaz. Dinde ölçü, sadece sağlığa zararlı olması değildir. Din yasak etmişse, o haramdır.

Allah'ın yasak ettiği şeyler, efendice de işlense, günah olmaktan çıkmaz. Mesela bir hırsız, bir eve girip hiçbir yeri kırmadan, bozmadan sadece altınları alıp götürse, efendice yaptı diye hırsızlığı günah olmaz mı?

Bir ırz düşmanı, bir eve girip, kadını bayılttıktan sonra tecavüz etse, başka hiçbir şeye zarar vermeden çıkıp gitse, tecavüzü günah olmaktan çıkar mı? Hangi günah olursa olsun, efendice işlendiği söylense de, yine günah olmaktan çıkmaz.

İyi niyet de haramları helâl hâle getirmez. Mesela, zenginin malını çalıp muhtaç fakirlere yedirmek için hırsızlık yapmak da günahtır. Kuvvetlenip İslamiyet’e hizmet etmek niyetiyle efendice şarap içmek de günahtır. Gayrimüslim bir kadını Müslüman etmek gibi iyi bir niyetle, onunla gayrimeşru ilişkiye girmek de haramdır. Demek ki, niyet ne kadar iyi olursa olsun, haramlar helâl hâle gelmez.

Halebî kitabındaki hüküm
Sual: Piyasada Türkçe tercümesi de bulunan Halebî-yi sagir kitabının (Kaza namazları ile meşgul olmak) bahsinde, (Geçmiş namazların kazası ile meşgul olmak, nâfile namazlardan daha evlâdır ve mühimdir. Ancak, beş vakit namazın sünnetleri ile kuşluk namazı tesbih namazı ve hakkında rivayet bulunan namazlarla meşgul olmak, geçmiş namazların kazasından daha evlâdır. Bu durumda zikrettiğimiz bu namazlar ise, kaza niyeti ile kılınır. Fetâvâyi Hüccet’de de böyledir) deniyor. Yani kazası olan kimse, beş vaktin sünnetlerini, kuşluk ve tesbih namazı gibi nâfile namazları kılarken kazaya mı niyet etmesi gerekiyor?
CEVAP
Halebî-yi sagir kitabı muteber bir kitaptır. Elbette, sünnetleri ve nâfileleri kılarken kazaya da niyet etmelidir. Kazası olanların kıldığı sünnet ve nâfile kabul olmaz.

Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyurdu ki: Hazret-i Ali'nin rivayet ettiği, (Farz namaz borcu olanın nâfile kılması, doğurması yakın olan hamileye benzer. Doğumu yakınken çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allah, nâfile namazlarını kabul etmez) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nâfileyle meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nâfile kılması, alacaklıya, borçlunun hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin, bir tüccara benzer. Farzlar sermayesi, nâfilelerse kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb)

Bu hadisi açıklayan Hanefî âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: Bu hadis-i şerif gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.

Yolculuğa çıkarken iki rekât namaz kılmalıdır! Kazaya kalmış namazı varsa kaza kılmalı, çünkü kaza borcu varken nâfile kılmak ahmaklıktır. (Bey ve Şir'a risalesi)

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Farz namaz borcu olanın, nâfile namazı kabul olmaz.) [Dürret-ül fahire]

Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer'e yaptığı vasiyette buyurdu ki: Gece yapılması gereken Allah'ın bir emrini gündüz yapsan ve gündüz yapılmasını emrettiğini de gece yapsan, Allah kabul etmez. Allahü teâlâ, farz olan ibadetleri ödemeden nâfile ibadetini kabul etmez. (Kitab-ül Harac)

« Önce
Sonra »