BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

Rızık değişmez, azalmaz ve çoğalmaz

Sual: Zamanımızda çoğu kimse, çocuklarım ileride aç kalır korkusu ile, dinini, din bilgilerini öğretmeden para kazanma yollarını aramaktadır. Rızık, çok çalışmakla değişir mi, haram yoldan gelen rızık da, ezelde takdir edilmiş rızık mıdır?
Cevap: 
Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların, hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızıkları da bellidir. Rızık hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez ve kimse kendi rızkını yemeden, bitirmeden ölmez. Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.

Şimdi, zamana uymadan olmuyor diyerek, çocuklarını para kazanmak için haram yerlere gönderenler çoğalmaktadır. Aç kalmalarından korkarak, onlara dinlerini öğretmiyor, Kur'ân-ı kerim okutmuyor, yavrularını cahillerin ellerine bırakıyorlar. Çocukları dinsiz, imansız yetişiyor. Geleceklerini kazansınlar diyerek, namusları, hayâları yok edilmesine hangi vicdan razı olur? Sıkıntılar çekerek, ezelde ayrılmış olan rızıklarına kavuşuyorlar. "Namaz karın doyurmuyor, kızların ev işlerini öğrenmesi, ekmek parası getirmiyor. Zamana uymazsak, dine bağlı kalırsak sürünürüz" gibi çılgınca konuşanlar da oluyor. Halbuki, oğullarına, küçük iken dinleri, imanları öğretilir, Kur'ân-ı kerim okutulur, bundan sonra da, Allahü teâlânın emirlerine uygun olarak para kazanmaya çalıştırılırsa, yine aynı rızka, hem de kolayca, rahatça kavuşurlar. Anaları, babaları ve çocuklar hem sevap kazanır, hem de kazançlarının hayrını görürler. Dünyada ve ahirette mesut olurlar. Ahireti düşünen akıllı kimse, rızkını helal yoldan arar ve kazanır.

***
Sual: Kur'an-ı kerimdeki "Lâ" durağında durulursa, ne yapılır?
Cevap:
 "Lâ" bulunan yerde durulursa, evvelki kelime ile birlikte tekrar okunur. Ayet-i kerime sonunda durunca, tekrar edilmez.

***
Sual: Ortak olan malları nasıl paylaşmak gerekir? Ağırlık veya hacimle ölçülen ortak malları ölçmeden paylaşmak caiz olur mu?
Cevap:
 (Kısmet), hisse-i şayia (ayrılmamış hisse) ile müşterek olan kira malı, sahiplerine bölmek demektir. Ayn olan, aynı cinsten karışmış malın taksiminde uyuşamazlarsa, ortaklardan biri talep edince, hakim tarafından bölünür. Hacim veya vezin (ağırlık) ile ölçülen şeyleri, ölçmeden bölmek faiz olur. Deynin taksimi sahih olmaz. Başka cinslerden malların karışması ve taksimi zararlı olan bir malın taksimini hakim yapmaz. Bunları uyuşarak bölebilirler. Yahut satılıp, parası bölünür. Bina kıymetlendirilerek, kıymetleri müsavi olacak vecih ile taksim edilir. Kıymeti fazla kısmını alan, kıymeti az olanı alana, aradaki farkın yarısı kadar para verir. Müşterek bir ayn [mal] bâki kalmak üzere, bunun menfaatini taksim etmeğe (Mühayee) denir. Misli eşyada mühayee olmaz. Ev, tarla, zamanla veya mekan ile mühayee olunur. Mekanda ve öncelikle uyuşulmazsa, kura çekilir. Ağaç, yün, süt gibi ayn olan şeylerde mühayee olmaz. Eğer, bunları mühayee edip, hisselerinde hâsıl olan farkı helallaşsalar, helal olmaz.] (Tam İlmihal s. 823)

« Önce
Sonra »

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.

Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.

Teşekkürler.