Sual: Hastalık, belâ ve tehlikelerden kaçınmak nasıl olur?
Cevap: Hastalık sebeplerinden kaçınmak, tevekküle mâni değildir.
Halife Ömer "radıyallahü anh", Şam'a gidiyordu. Şam'da taun [yani veba hastalığı] olduğu işitildi.
Yanında bulunanların bazısı, Şam'a girmeyelim dedi. Bir kısmı da, Allahü teâlânın kaderinden kaçmayalım dedi. Halife de, Allahü teâlânın kaderinden, yine Onun kaderine kaçalım, şehre girmeyelim. Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahü teâlânın takdiri ile göndermiş olur buyurdu.
Abdürrahmân bin Avfı "radıyallahü anh" çağırıp, sen ne dersin? buyurduk da, Resûlullahdan "sallallahü aleyhi ve sellem" işittim. (Veba olan yere girmeyiniz ve veba olan bir yerden, başka yerlere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız!) buyurmuştu, dedi. Halife de, elhamdülillah, benim sözüm, hadîs-i şerife uygun oldu deyip, Şam'a girmediler. Veba bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar. Vebalı yerde, kirli hava [yani mikroplu hava, veba basilleri], herkesin içine yerleşince, kaçanlar, hastalıktan kurtulamaz [ve hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlar].
Hadîs-i şeriflerde buyuruluyor ki, (Veba hastalığı bulunan yerden kaçmak, muharebede kâfir karşısından kaçmak gibi, büyük günahtır). [Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh" (Fütûhât-ül-mekkiyye) kitabında (Kazâ, belâ) bahsinde, (Belâlardan, tehlikelerden, gücünüz yettiği kadar sakınınız. Çünkü, takat getirilemeyen, dayanılamayan şeylerden uzaklaşmak, Peygamberlerin âdetidir) buyurmaktadır.
Eceli gelen hastanın ölmesine mani olunamaz. Ancak, ölüm hastasının istiğfar okuması, hastalığın vecalarını gidereceği (Mektûbât-ı Ma'sûmiyye) ikinci cild, 80.ci mektubunda yazılıdır.] (Tam İlmihâl s. 696)
***
Tevekkül ve şikayet
Sual: Tevekkül etmek için, hastalığını herkese bildirmemek mi gerekir?
Cevap: Tevekkül etmek için, hastalığını herkese bildirmemek lâzımdır.
Bildirmek ve şikayet etmek mekruhtur. Yalnız faydası olacaklara, [meselâ, doktora söylemek] veya aczini, zavallılığını bildirmek için söylemek mekruh olmaz ve tevekkülü bozmaz. Nitekim Ali "radıyallahü anh" hastalanmıştı. Nasılsın, iyi misin dediklerinde, hayır dedi. Şaşıp birbirlerine bakıştılar. (Allahü teâlâya aczimi gösteriyorum) buyurdu. Bu söz onun hâline lâyık idi. O cesaret ve kuvveti, yiğitliği ile, aczini biliyordu ve (Yâ Rabbî! Bana sabır ihsan et!) derdi.
Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki, (Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz. Belâ istemeyiniz!). Hastalığı herkese söyleyip, hâlinden şikâyet etmek haramdır. Şikâyet niyeti ile değilse haram olmaz. Fakat, söylememek iyidir. Çünkü, çok söyleyerek, şikâyet şeklini alabilir. (Tam İlmihâl s. 696)
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.