Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allah için olan işte sevgi olur. Dünya için olan işte sevgi olmaz. Gerçek sevgi Allah’tan gelir. Buna Allah rızası için iş yapanlar veya arkadaş edinenler yahut evlenenler kavuşur. Nefsini tatmin etmek için yapılan evlilikte gerçek sevgi olmaz. O evlilik kısa zamanda mahkemede bitebilir. Çünkü temeli bozuktur. Ticarette de böyledir. Birçok şirket, kurulduktan bir müddet sonra dağılıyor. Çünkü orada, maksat, Allah rızası olmadığı gibi, sevgi ve beraberlik de, Allah rızası için değildir.
Dünyaya düşkün olan, üç şey için yaşar: Mevki, para ve şöhret. Hâlbuki bunların Allah indinde hiçbir kıymeti yoktur.
Bir Müslüman, din kitabı okuduğu zaman, ilim sahibi olur, ama ihlâs sahibi olamaz. İhlâs, bir mürşid-i kâmilden alınır, kaynağı odur. Su isteyen, çeşmeye gittiği gibi, ihlâs isteyen de mürşid-i kâmil olan büyükleri sevmelidir. Bu büyüklere kavuşandan daha bahtiyar kimse yoktur. Onların kitabını severek okuyan da, o büyüklerden çok istifade eder, ihlâsa da kavuşur.
Âhir zamanda, Şeytanın ve iman düşmanlarının çeşitli hileleri karşısında Ehl-i sünnet itikadında olmak ve bu doğru imanı muhafaza etmek, ancak İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi mübarek bir zatın sevgisi ve tasarrufuyla olur. Onun için bu büyüklerin sevgisine kavuştuktan sonra hem çok şükretmek, hem de çok korkmak lazımdır. Çünkü bir şey ne kadar kıymetliyse, onun düşmanı da, elden kaçmak tehlikesi de o kadar çoktur. Bu bakımdan çok sevinmeli, ama çok da korkmalıdır.
En büyük nimet doğru imandır. Bu nimete şükretmek lazım ki Cenab-ı Hak elimizden almasın. Allahü teâlâ, Mücadele sûresinde, bu iman nimetine birbirimizi, din kardeşlerimizi severek şükredeceğimizi bildiriyor.
Hubb-i fillah ve buğd-i fillah, yani Allah için sevmek ve Allah için buğzetmek, bu dinin temelidir. Eğer büyükleri sevenler birbirini sevmezse, o büyüklerden feyz gelmez. Büyükleri sevdiğini söyleyen kimse, onların sevdiklerini sevmeyip, sevmediklerini seviyorsa, sözünde yalancıdır. Bir Müslümanda hubb-i fillah ve buğd-i fillah olmasının bir alameti vardır: Eğer o Müslümanı, Müslümanlar seviyorsa, onda hubb-i fillah vardır. Eğer münafıklar sevmiyorsa, onda buğd-u fillah vardır.
Ana Sayfa
Unlabelled
İman nimetine nasıl şükredilir?
İman nimetine nasıl şükredilir?
VEKA MEDYA
-
Salı, Kasım 26, 2013
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.