CEVAP
Ramazan ayının son on gününde, gece gündüz bir camide kapanıp ibadet etmeye, itikâf denir. Ramazan-ı şerifte itikâf, müekked sünnettir. Ancak itikâf, sünnet-i kifâye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikâfa girerse, diğerlerinin bu sünneti yapması gerekmez. İmkânı olanlar itikâfa girmeli. İtikâf eden, camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. Birkaç hadis-i şerif:
(İtikâfta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.) [İbni Mace]
(Bir devenin iki sağımı kadar itikâf eden, bir köle azat etmiş gibi sevab kazanır.) [Tenvir]
(Ramazanda on gün itikâf eden, iki defa [nafile] hac yapmış gibi sevab kazanır.) [Beyhekî]
(Allah rızası için bir gün itikâf, insanı Cehennemden çok uzaklaştırır.) [Taberanî]
Sünnet iki türlüdür: Sünnet-i hüda ve sünnet-i zevaid. Camide itikâf etmek, ezan okumak, ikamet getirmek ve cemaatle namaz kılmak sünnet-i hüdadır. Bunlar, İslam dininin şiarıdır. Bu ümmete mahsustur. (Hadikat-ün-nediyye)
Resulullah efendimiz, (Mirac gecesi, beşinci gökte, Osman’ın suretini gördüm. Bu mertebeye neyle eriştin, dedim. Mescitte itikâf etmekle diye cevap verdi) buyurdu. (M. Cihar Yâri Güzin)
İtikâf; oruç, namaz gibi adak olunur. (Hastam iyi olursa, itikâfa gireceğim) denmez. (Hastam iyi olursa, Allah rızası için, şu kadar gün itikâfa gireceğim) demek adak olur. (S. Ebediyye)
İtikâf gibi başlı başına ibadet olan bir şeyi nezredenin, bunu yerine getirmesi gerekir. (Dürer)
Kadınlar camide itikâf yapmaz. Evdeyse şarta bağlıdır. Eğer mescid olarak kullandığı bir oda varsa, o odada itikâfa girebilir. Yemek yapmak, temizlik gibi ev işlerinin hiçbiri yapılmaz. Sadece ibadetle uğraşılır. Abdest gibi zaruri işleri yapmanın mahzuru olmaz.
Ramazanın son on gününde olanı sünnet-i kifâyedir. Az itikâf da yapılabilir. Bir gün veya birkaç saat gibi... İtikâfa girenin oruçlu olması şarttır. Sadece Şâfiî’de oruçlu olma şartı yoktur. Diğer üç mezhepte oruçlu olmak şarttır. İmkânı olan kadınların evde itikâfa girmesi, unutulmuş bu sünneti ihya etmesi ve sünneti ihya etme sevabına kavuşmaları çok iyi olur.
İmdat ya Resulallah
Sual: Vehhabiler, vefat etmiş veya uzakta olandan yardım istemeye şirk diyorlar. Eshab-ı kiram, gıyabında, Resulullah efendimizden yardım istemiş midir?
CEVAP
Evet, isteyenler olmuştur. Bir tanesi şöyledir:
Meymune binti Haris “radıyallahü anha” validemiz anlatır:
Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Teheccüd namazı için abdest alırken âniden üç kere (Lebbeyk) dedi, sonra yine üç kere (Nusirte) dedi. Bunun sebebini sordum. Ömer bin Salim Raciz isimli bir sahâbînin, (İmdat yâ Resulallah!) diyerek yardım istediğini, kendisinin ona yardım ettiğini, yoksa Kureyşlilerin onu öldüreceklerini bildirdi. (Taberanî)
Bu hadis-i şerif, İmam-ı Taberanî’nin Sagir’inde bildiriliyor. Türkçe tercümesi de vardır, kolayca bulunabilir. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize yardım ettirdiği gibi, evliya zatlara da yardım ettirmektedir.
Hadis-i şerifteki Lebbeyk, (İşittim, söyle!) demektir. Nusirte, (Yardım olundun, sana yardım ulaştı) demektir.
Ruh ve beden sağlığı
Ruhun sağlığı için, az günah işlemeli,
Beden sağlığı için de az yiyip içmeli.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.