CEVAP
Çok yanlıştır. Aklî kıyaslar yaparak dînî hükümler bilinmez. Din nakle dayanır.
Seferde, çok rahat olsak, hiçbir sıkıntı olmasa da, dört rekât olan farzlar iki rekât kılınır. Yani seferde babasının evinde, hattâ kendi evinde, çok rahat olsa bile, yine namazlarını kısaltması gerekir. Tersine, mukim olduğu yerde, çok sıkıntılı olsa, su bulması, abdest alması zor olsa da, yine namazlarını kısaltamaz. Namazı kısaltmak için sıkıntılı olmak değil, seferi olmak şartı konmuştur.
Aklî kıyaslar yaparak dînî hükümler bilinmez. Din nakle dayanır.
Böyle akılla dînî hükümler çıkarmak çok yanlıştır. Birkaç örnek verelim:
1- Hayızdan, nifastan kesilmiş 80 yaşındaki bir ninenin kocası ölse veya kocasından boşansa, yeniden evlenebilmesi için iddet beklemesi gerekir. Aklı ölçü alarak, (80 yaşındaki kadın hâmile olamadığı için, iddet beklemesi gerekmez) demek yanlış olur. Bir kadın kocasından on yıl ayrı yaşasa, boşandığı an, yine iddet beklemesi gerekir.
2- İhramdan çıkmadan önce, başın en az dörtte birini, en az üç santimetre kadar saçını, kendisinin veya başkasının tıraş etmesi vacibdir. Peki o kişinin saçı yoksa, kel ise ne olacak? Akıl ölçü alınıp, bu hüküm yok sayılamaz. Başında saç olmayanın veya başı yara olanın da, usturayı, değdirmeden baştan geçirmesi vacib olur.
3- (Hacda şeytan falan yokken, niye taş atılır?) demek de yanlıştır. Çünkü dinimiz öyle emretmiştir.
4- Abdestte ayakları yıkamak farzdır, fakat sıcak havada da olsa ayağa mest giyilirse ayakları yıkamadan üstüne mesh etmek caizdir. (Buna ne lüzum var?) demek yanlış olur.
5- Cünüp kimse, yıkanmadıkça temiz olamaz, o hâliyle namaz kılamaz. Su yoksa, elini taşa veya toprağa vurarak teyemmüm ederse, gusletmiş gibi temiz olur. (Toprağa eli sürmekle insan temizlenmiş olmaz) demek yanlıştır.
Demek ki ibadetleri, kendi aklımıza göre yorumlayıp değiştiremeyiz. Dinimiz ne emrediyorsa, onu aynen uygulamalıyız.
Ezan evde yavaşça okunurken, yine elleri kulaklara koymak ve ayakta okumak gerekir. Eller iki kulağa konur. Tek kulağa koymak sünneti değiştirmek olur.
Marifet ehli
Mürşid-i kâmil zatlar, firâsetle bakarlar,
Zulmeti aydınlatır, kalbe ışık yakarlar.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.