Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Âmir durumunda olanlar, işine daha çok dikkat etmeli. O oturursa, emri altındakiler yatar. O hep ayakta olmalı yani çalışmalı ki, maiyetindekilere iyi örnek olmalı. Dinlenmeyi teneşir tahtasına bırakmalı. Merhum hocamız buyururdu ki:
(“Bu kitapları nasıl yazdınız, nasıl başarılı oldunuz?” diye bana sorulsa, cevabım şudur: (Helekel-müsevvifûn) hadis-i şerifine sarıldım, yani (Sonra yaparım diyenler, [tevbeyi ve iyi işleri sonraya bırakarak fırsatı kaçıranlar] helâk oldu) hadis-i şerifini kendime rehber edindim. Bu hadis-i şeriften daha sonra yaparım diyenin kaybedeceğini anlayıp, bir işi, az sonraya bile bırakmadım, gece gündüz demedim, ilk fırsatta o işi yapıp, bitirdim. Evet, işte Allahü teâlâ, işleri yarına bırakmadığımızdan dolayı bizi başarılı kıldı.)
Müslümanın herkese karşı asli görevi, edepli olmasıdır. Büyüklerimiz, (El emr-ü fevkal edeb) buyuruyor. Yani emre uymak, edebi gözetmekten önce gelir. Çünkü emre uymak, söz dinlemek edeblerin en üstünüdür. Bir mümin, 80 yıl nâfile ibadet etse, belli bir sevaba kavuşur. Ama bu yoldaki büyüğüne, bir defa peki diyen de aynı sevabı kazanır.
Sevginin esası itaattir, itaatin esası da tâbi olmaktır. Kim en çok tâbi ise, en çok itaat ediyorsa, o en çok seviyor ve seviliyor demektir. Büyüklerin sevgisine layık olmak için, onlara tam tâbi olmaya, söz dinlemeye çalışmalıdır.
İnsanda ya akl-ı selim veya akl-ı meaş olur. Akl-ı selim peygamberlerde ve evliyada olur. Kendi kendine karar veren, akl-ı selimiyle karar verdiğini zannetse de, kısa görüşlü olan akl-ı meaşına tâbi olduğunun, işin içine nefsinin karıştığının farkında değildir. Onun için istişare önemlidir. Başarılı olanlar, soranlardır. Başarısız olanlarsa, sormaya lüzum görmeyip kendi aklına göre iş yapanlardır.
En tehlikeli iş, emir verme sevdasıdır. Kendini haklı bilen, daima sıkıntı çeker. İslamiyet’te nefse tâbi olmamak esastır.
Başarının yolu, herkesle iyi geçinmek, dost kazanmak ve kendisine kimseyi düşman etmemektir. Münakaşa ve mücadele çok zararlıdır. Kişinin en büyük düşmanı nefsidir ve imanını almaya çalışır. Kişi başkasına değil, kendine bakmalı, münakaşa ve mücadeleyi kendi nefsiyle yapmalıdır!
Ana Sayfa
Günün Sohbeti
Sevmek itaatle ölçülür
Sevmek itaatle ölçülür
VEKA MEDYA
-
Cuma, Aralık 21, 2012
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...