Sual: Birbirine çok benzeyen iki dinî meseleyi birbirine kıyas edip, bir hükme varabilir miyiz?
CEVAP
İki mesele birbirine çok benzese de, biz kıyas edemeyiz. Kıyası ancak müctehid âlim yapar. Müctehid âlim de, nassa dayanır. Nassız kıyas olmaz. İmam-ı a’zam hazretleri, buna şu üç örneği veriyor:
1- Namaz, oruçtan daha önemli iken, hayzlı kadın kılmadığı namazları kaza etmez, fakat tutmadığı oruçları kaza eder. Kıyasla olsaydı, namazlar kaza edilir; oruçlar kaza edilmezdi.
2- İdrar, meniden daha pistir, idrar çıkınca abdest almak yeter, meni çıkınca gusül de gerekir. Kıyasla olsaydı, meni çıkınca değil, idrar çıkınca gusletmek gerekirdi.
3- Kadın, erkeğe göre daha zayıftır; ama dinimize göre mirasta kadın, erkeğin yarısını alır. Eğer kıyasla olsaydı, bunun tersi olurdu. Kadın zayıf olduğu için, ona iki, erkeğe bir hisse verilirdi.
Birkaç örnek daha:
1- İmamın okuduğu Fatiha’ya âmin demek namazı bozmazken, başkasının okuduğu Fatiha’ya âmin demek bozar.
2- Namazda birinin emriyle sağa sola gitmek namazı bozar, fakat biri, kıbleye tam duramamışsa, bunu gören birinin (Biraz sağa, biraz sola dön) sözüne uyarsa namazı bozulmaz.
3- Kıbleye doğru namaz kılmak farzdır, fakat bir kimse, gerekli araştırmayı yaparak tam ters yöne dursa, namazı sahih olur. Araştırmadan kıbleye doğru dönüp kılsa, namazı sahih olmaz.
4- Oruçlu biri, imsak vaktinden önce veya sonra ihtilam olsa, herhangi bir sebeple yıkanamasa, tuttuğu oruç sahih olur. Cünüp durma, namaz kılamama günahı ayrıdır. Böyle sebeplerle cünübün oruç tutması sahih olduğu hâlde, hayzlının oruç tutması haram olur.
5- Bir salih mümin deniz üstünde yürüse keramet ehli denir, fakat bunu fâsık veya kâfir yaparsa, onun yaptığına keramet denmez, istidraç veya sihir denir.
Hazret-i Ali de, (Din, nakle dayanır. Akılla, kıyasla olsaydı, mestin üstünü değil, altını mesh ederdim. Hâlbuki Resulullah mestin üstünü mesh ederdi) buyuruyor.
İslamiyet’te aklın ermediği şey çoktur, ama selim akla uymayan bir şey yoktur. Âhiret bilgileri, Allahü teâlânın beğenip beğenmediği şeyler ve Ona ibadet şekilleri, aklın çerçevesi içinde olsaydı ve akılla doğru olarak bilinebilseydi, peygamber gönderilmesine lüzum kalmazdı. İnsanlar, dünya ve âhiret saadetini kendileri bulabilir ve hâşâ, peygamberler lüzumsuz gönderilmiş olurdu. (S. Ebediyye)
Ana Sayfa
Merak Edilenler
İbadetlerde kıyas
İbadetlerde kıyas
VEKA MEDYA
-
Pazartesi, Mayıs 07, 2012
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...