CEVAP
Yiyecek, giyecek ve barınacak yer [ev] nafakaya dâhildir. Bunun için evi olmayan kimsenin, Fransa, Almanya gibi gayrimüslim ülkelerde krediyle [faizle] ev alması caizdir. Çünkü yine S. Ebediyye’de deniyor ki:
Fransa, Almanya dar-ül-harbdir. Mülteka’da bildiriliyor ki, (Dar-ül-harbde, Müslümanla kâfir arasında faiz olmaz.) Mecmaul-enhür’de deniyor ki, (Hadis-i şerifte, (Dar-ül-harbde, Müslümanla kâfir arasında faiz yoktur) buyuruldu.)
Dar-ül-harbde, Müslümanla kâfir arasında faiz yoktur
Görüldüğü gibi, evi olmayanın, kiralık ev tutabilse de, ev nafakaya dâhil olduğu için krediyle ev alması caiz oluyor. (Caiz olmaz) demek, bu muteber kitapları kabul etmemek olur.
Fâsıka inanılmaz
Sual: Fâsık bir kimsenin, doğru söylediğine inandığımız dinî konulardaki sözlerine itibar edilmez mi? Mesela piyasadaki gıdalar ve meşrubatlar için söyledikleri geçerli olur mu?
CEVAP
Doğru söylese de, onun sözü senet kabul edilmez. Mesela, (Kıble bu taraftır), (Bu gıda temizdir veya necistir) veya (Bu helâldir, haramdır) dese, dediği de doğru olsa, ezan okuması gibi geçersiz olur. Soran kimse, kendi araştırıp anladığına uyması lazımdır. (Mizan-ül Kübra)
Fâsık ezan okurken (Allahü ekber) diyor. Yani Allah büyüktür diyor. Yalan söylemiyor. Ama fâsık olduğu için onun okuduğu ezan, dinen sahih olmuyor. Fâsık, mutlaka yalan söyleyeceği için değil, doğru da olsa, sözü geçerli olmadığı için, din ona itibar etmiyor. Bunun için, fâsık kimselerin, (Kolada alkol var, şu gıdada domuz yağı var, falanca firma tavukları Besmelesiz kesiyor) demelerine itibar edilmez.
Bid’at ehlini gıybet
Sual: Bazı sapık kimseler, eski âlimleri tenkit edip, dine yeni şeyler sokuyor. Böyle bid’at işleyenlerin arkalarından konuşmak gıybet olur mu?
CEVAP
Gıybet olmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Açıkça günah işleyen fâsık kimseyi, zalim idareciyi ve bid’at ehlini gıybet etmek günah değildir.) [İbni Ebi-d-Dünya]
Bid’at ehlinin zararları anlatılarak, Müslümanları bu felaketten korumaya çalışmak, dine hizmet olur.