Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Mübarek bir zat, devrin sultanına şunları anlatır:
Peygamber efendimiz, vefatlarına yakın Bilal-i Habeşi’ye buyurdu ki:
Yâ Bilal, ümmetime haber ver ki, şu üç şeyi yaparlarsa, her işte muvaffak olurlar:
1- Ne yaparlarsa, hep Allah rızası için yapsınlar.
İki türlü maksat olur. Ya Allah rızası için veya nefsin yani insanların rızası için. İnsanların rızasını tercih edenlerin işini, Cenab-ı Hak insanlara bırakır. Kendi rızasını tercih edenleri himayesine alır. Kim Allah içinse, Allah da onun içindir. Seyyid Abdülkadir Geylani hazretlerine, (Siz ne mübarek bir zatsınız) demişler. (Nereden biliyorsunuz?) diye sormuş. (Herkes sizi sevip övüyor) demişler. Buyurmuş ki, (İnsanlar bizi sevsin diye Müslüman olmadık. Allah sevsin diye Müslümanız. Bu insanlara güven olmaz; bugün severler, yarın söverler.)
2- Birlik ve beraberlik içerisinde olsunlar.
Cemaatte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Birlikten kuvvet, ayrılıktan felaket doğar. Birlik ve beraberlikten maksat, bedenlerin birlik ve beraberliği veya aynı yerde olmak değil, gönüllerin birliği, hedeflerin ortak olmasıdır. Hedefi Allah rızası olanın yüzü aktır, yardımcısı da Cenab-ı Hak’tır.
3- Asla doğrudan ayrılmasınlar.
Allahü teâlâ doğruların yardımcısıdır. Peygamber efendimiz Müslümanı, (Elinden ve dilinden emin olunan insan) diye tarif etmiştir. Müslüman demek, doğru insan demektir. İşi, ameli, sözü doğru, her şeyiyle dürüsttür, gözü gönlü toktur, onda sahtekârlık yoktur. Doğruluk onun alameti, hem de selametidir.
Bu arada sultan, (Herkese iyilik yapıyorum, ama bazılarından düşmanlık görüyorum. Niçin böyle yaparlar ki?) diye sorar. O zat der ki:
Sultanım, bunu Peygamber efendimiz şöyle açıklıyor: (İyilik ettiklerinize çok dikkat edin! Size bir zararları dokunabilir.)
Eğer iyilik edilen kimse, fâsıksa veya din iman tanımıyorsa, bu iyilik onda ters etki yapabilir. Baklavanın şeker hastasına dokunması gibidir. Bu yüzden, iyilik ettiğimiz şahıslara karşı dikkatli olmalıyız.
Sohbette bu zatın oğlu da varmış. Sultan bunları yolcu eder. Yolda giderken oğlu, (Baba, sen sultana hep dinden bahsettin, nasihat ettin. Hiç dünya işlerinden, siyasetten bahsetmedin) der. Babası da, (Oğlum, bizim başka sermayemiz yoktur. Her kaptan içindeki sızar. Bizden de bunlar sızdı) buyurur.
Ana Sayfa
Günün Sohbeti
Resulullah’ın üç nasihati
Resulullah’ın üç nasihati
VEKA MEDYA
-
Pazartesi, Ocak 30, 2012
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.