BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

Hastanın hastalığından şikâyetçi olması

Sual: Hasta olan bir kimsenin, hastalığını her önüne gelene anlatması, içinde bulunduğu hâlden şikâyet etmek mi olur?

Cevap: İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bu konuda, Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:

"Tevekkül etmek için, hastalığını herkese bildirmemek lazımdır. Bildirmek ve şikâyet etmek mekruhtur. Yalnız faydası olacaklara, mesela, doktora söylemek veya aczini, zavallılığını bildirmek için söylemek mekruh olmaz ve tevekkülü bozmaz. Nitekim hazret-i Ali hastalanmıştı, kendisine;

-Nasılsın, iyi misin dediklerinde, cevap olarak;

-Hayır dedi. Yanındakiler şaşıp birbirlerine bakışınca, hazret-i Ali;

-Allahü teâlâya aczimi gösteriyorum buyurdu. Bu söz onun hâline layık ve uygun idi. O cesaret ve kuvveti, yiğitliği ile, aczini biliyordu ve;

'Ya Rabbi! Bana sabır ihsan et!' derdi."

Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz. Bela istemeyiniz!)

Hastalığı herkese söyleyip, hâlinden şikâyet etmek haramdır. Şikâyet niyeti ile değilse haram olmaz. Fakat, söylememek iyidir. Çünkü, çok söyleyerek, şikâyet şeklini alabilir.

Akrep, yılan, yırtıcı hayvanların zarar vermesini önlemek lazımdır. Bunları önlemek, tedbir almak, tevekkülü bozmaz. Mikropların hastalık yapmasına sabretmemeli, bunları her suretle menetmeli, tedavisine bakmalıdır. Mikroplu hastalığa yakalanınca, antiseptik ilaçları, antibiyotikleri, penisilin ve benzerlerini kullanmalıdır.

***

Sual: İslâmiyette öğrenilmesi, her Müslümanın mutlaka öğrenmesi lazım olan temel din bilgilerinin esası, temeli nedir?

Cevap: Her Müslümanın mutlaka öğrenmesi gerekin din bilgileri ikiye ayrılır:

1- Kalp ile itikat edilmesi, yani inanılması lazım olan bilgilerdir. Bu ilimlere Usûl-i din veya İman bilgileri denir. Kısacası, iman, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği altı şeye inanmak ve İslâmiyeti kabul etmek ve küfür alâmeti olan şeyleri söylemekten ve kullanmaktan sakınmaktır. Her Müslümanın, küfür alâmeti olan şeyleri öğrenmesi ve bunlardan sakınması lazımdır. İmanı olana Müslüman denir.

2- Beden ile veya kalp ile yapılacak ve sakınılacak ibadet bilgileridir. Yapılması emir edilen bilgilere Farz, sakınılması emir edilen bilgilere Haram denir. Bunlara Fürû-i din veya Ahkâm-ı islâmiyye yahut İslâmiyet bilgileri denir.

***

Sual: Fakir veya zenginin hac yapmasının sevabı aynı mıdır? Nafile hacca gitmek mi, İslâma hizmet edilen yerlere vermek mi daha sevabdır?

Cevap: İbni Âbidîn, hac bahsinin sonunda buyuruyor ki, (Hacca giden fakir, Mekke'ye gidinceye kadar nafile ibadet yapmaktadır. Nafile sevab almaktadır. Mekke şehrine girince, hac etmesi farz olur. Zengin ise, memleketinden hac için çıktığı anda farz sevabı kazanmaktadır. Farzın sevabı, nafilenin sevabından daha çoktur. Fakir, memleketinde ihrama girerek yola çıkarsa, yolda da farz sevabı kazanarak, zenginin sevabına kavuşur. Anası veya babası kendisine muhtaç olmayan bir kimse, onlardan izinsiz farz olan hacca gidebilir. Fakat nafile olan hacca izinsiz gidemez. Cami, Kur'ân-ı kerim kursu ve benzeri, İslâma faydası olan şeyleri yapmak, nafile hacdan ve ömreden daha sevabdır. Nafile hac ve ömre yaparken sarf edilen paralar, Müslümanların muhtaçlarına veriliyorsa, nafile hac ve ömre yapmak, kendi memleketinde sadaka vermekten daha efdal olur. Çünkü, hem mal ile, hem beden ile ibadet yapılmaktadır. (Makâmât-ı Mazheriyye)de, 26. cı mektupta diyor ki, (Hacda bir farzı veya vacibi özürsüz terk etmemek veya haram, mekruh işlememek lâzımdır. Aksi hâlde, nafile hac ve ömre yapmak sevab değil, günah olur). Asker olarak veya yazı ve propaganda ile İslâmiyete hizmet etmek, nafile hacdan ve ömreden daha sevabdır. Böyle cihad hizmeti olmayan için, memleketinde fakir, muhtaç ve salihlere yahut seyitlere ve Ehl-i sünnet bilgilerini yayanlara para yardımı etmek, nafile haclardan ve cami, Kur'ân-ı kerim kursu ve benzeri hizmetleri yapmaktan daha sevabdır). (Tam İlmihal s. 351)

***

Sual: Namazı bozan şeyler nelerdir? Kağıda bakarak okuyup namaz kılınabilir mi? Camide çalgı ve müzik aletleri çalanın imanı gidip kafir mi olur?

Cevap: (Dürr-ül-muhtâr)da bildirilen namazı bozan şeylerden bir kısmı şunlardır:

14- Kur'ân-ı kerime veya kâğıda bakıp, öğrenerek okumak bozar. Çünkü, başkasından öğrenmek demektir. İmam-ı Muhammed ve Ebû Yusuf, mekruh olur, dediler. Kitaplı kâfirlere benzemeği düşünmezse, mekruh da olmaz dediler.

Bir yazıya, [bir şeye veya duvardaki resmine] bakıp, anlamamak bozmaz. Anlayınca mekruh olur. Bakmayıp gözüne rastlarsa, mekruh olmaz.

[Kâfirlerin âdetlerini yapmak, onlara benzemek niyeti ile olmazsa ve haram veya kötü âdetler değilse, faydalı şeyler ise, câiz olur. Onlar gibi yemek, içmek böyledir. Onlara uymak için olur veya haram veya fena şeyler ise, haram olur.

(Uyûn-ül-besâir)de diyor ki, (İnsan resmi veya heykeli yapıp, bu insanda ülûhiyyet sıfatlarından birinin bulunduğuna inanarak veya bunun kâfir olduğunu bilerek, bunların karşısında, hürmet, tazim bildiren bir şey söylese veya yapsa, meselâ secde etse, yahudilerin ve nasârânın bağladıkları Zünnar denilen kuşağı ve onların dinlerine mahsus şeyleri kullansa, kâfir olur. Kâfirlere mahsus olan şeyleri harpte hile olarak kullanırsa, kâfir olmaz). Canını, malını, rızkını kurtaracak kadar kullanması özür olur. Daha fazlası küfür olur. Allahü teâlâya mahsus olan sıfatlara ülûhiyyet sıfatları denir. Akâid ve fıkıh kitaplarının çoğunda, meselâ (Dürer)in nikâhtan önceki faslında diyor ki, (Bir kimse, kalbi iman ile dolu olduğu hâlde, küfre sebep olan bir şeyi, zaruret olmadan, yani isteyerek söylerse, kâfir olur. Kalbindeki imanın faydası olmaz. Çünkü, bir kimsenin kâfir olduğu sözünden anlaşılır. Küfre sebep olan şeyi söyleyince, insanlar arasında da, Allahü teâlâ yanında da kâfir olur). İş ve giyim ile hâsıl olan (Küfr-i hükmî)nin de böyle olduğu, (Şerh-i mevâkıf)ın altıncı mevkıf, üçüncü mersadında yazılıdır].

Kâfirlerin ibadetlerini, ibadet olarak yapmak, meselâ kiliselerinde çaldıkları org gibi çalgıları ve çanları camilerde çalmak ve İslâmiyetin kâfirlik alâmeti saydığı şeyleri, zaruret, cebir olmadan kullanmak küfür olur. İmanı giderir. (Tam İlmihal s. 231)

« Önce
Sonra »

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.

Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.

Teşekkürler.