BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

Namazı şartlarına uyarak kılmalıdır

Sual: "Namaz, şartlarına uygun kılınmazsa, o namaz, namazı kılandan şikâyetçi olur" deniyor. Gerçekten böyle bir şey var mıdır?

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Taberânî hazretlerinin Evsât kitabında deniyor ki:

"Bir mümin namazını güzel kılar, rükû ve secdelerini tamam yaparsa, namaz sevinir ve nurlu olur. Melekler, o namazı göğe çıkarır. O namaz, namazı kılmış olana, iyi dua eder ve sen beni kusurlu olmaktan koruduğun gibi, Allahü teâlâ da, seni muhafaza etsin, der. Namaz güzel kılınmazsa, siyah olur. Melekler o namazdan iğrenir, göğe götürmezler. O namaz, kılmış olana, fena dua eder. Sen beni zayi eylediğin, kötü hâle soktuğun gibi, Allahü teâlâ da, seni zayi eylesin, der." Peygamber efendimiz;

(En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir) buyurunca;

-Ya Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar? diye sordular.

(Namazın rükûunu ve secdelerini tamam yapmamakla) buyurdu.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri de buyuruyor ki:

"Namazları tamam kılmaya çalışmalı, ta'dîl-i erkânı yapmalı, rükûu, secdeleri, Kavmeyi yani rükûdan kalkıp dikilmeyi ve Celseyi yani, iki secde arasında oturmayı iyi yapmalıdır. Başkalarının da kusurlarını görünce söylemelidir. Din kardeşlerinin namazlarını tamam kılmalarına yardım etmelidir. Tumânînet yani uzuvların hareket etmemesi ve tadil-i erkânın yani bir kere sübhanallah diyecek kadar hareketsiz durmanın yapılmasına çığır açmalıdır. Müslümanların çoğu, bunları yapmak şerefinden mahrum kalıyor. Bu nimet, elden çıkmış bulunuyor. Bu ameli meydana çıkarmak çok mühimdir. Peygamber Efendimiz; (Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehit sevabı verilecektir) buyurdu."

Zeyd ibni Vehb hazretleri birini namaz kılarken rükû ve secdelerini tamam yapmadığını gördü. Yanına çağırıp, ne kadar zamandır böyle namaz kılıyorsun, dedi. Kırk sene deyince, sen kırk senedir namaz kılmamışsın dedi.

***

Sual: Cemaatle namaz kılarken, saflarda cemaatin aynı hizada mı durması gerekir?

Cevap: Cemaat ile namaz kılarken safları düz yapmaya dikkat etmelidir. Saftan ileride ve geride durmamalıdır. Herkes, bir hizada durmaya çalışmalıdır. Peygamber Efendimiz, önce safları düzeltir, ondan sonra namaza dururdu ve;

(Safları düzeltmek, namaz kılmanın bir parçasıdır) buyururdu.

***

Sual: Necaset nasıl temizlenir? Necis olan maddeler kimyevi değişime uğrayınca mesela sabun yapılınca temiz olur mu?

Cevap: Katı, şekil almış necaset, insan derisinde, elbisesinde ise veya bevl, kan gibi akıcı necaset, mest üzerinde olsa da, ancak yıkamakla temizlenir. Kan, şarap, ispirto, bevl gibi sıvı necasetten biri bulaşmış toprak, katı necaset demektir. Katı necaset, kemer, çanta, mest, ayakkabı üzerinde olunca, ovmakla, silmekle temizlenir.

Emici olmayan, düz parlak şeyler, mesela cam, ayna, kemik, tırnak, bıçak, yağlı boyalı eşya, vernikli eşya üzerindeki katı veya akıcı her necaset, el ile, toprak ile veya herhangi temiz şey ile silip, üç sıfatı, (renk, koku, tat) gidince temiz olur. Kanlı bıçak, kelle ateşe tutup kanı gidince temiz olur. Necaset akan toprak, rüzgârla kuruyup, üç sıfatı gidince, temiz olup burada namaz kılınır. Fakat, teyemmüm edilemez. Topraktaki yaygı, hasır, elbise ve insanın derisi kuruyunca temiz olmaz. Bunlara necaset sürülünce, namaz için yıkamak lâzımdır. Yere döşenmiş olan tuğla, fayans, toprağa dikili otlar, ağaçlar, kayalar, toprak gibi kuruyunca temiz olur.

Kurumuş meni, ovmakla, bulunduğu yer ve deri temiz olur. Meni yaş ise ve kan kuru da, yaş da olsa, elbiseyi ve deriyi yıkamak lâzımdır. Necasetin şekline ve bulaştığı yerlere göre, temizleme çeşidi otuzu aşmaktadır.

Necasetli yağ, leşin ve necis hayvanın, domuzun yağı, sabun yapılınca temiz olur. Bütün kimyevî değişmeler böyledir. Necis su ile yapılmış fırında ekmek pişirilebilir. Necis toprakla yapılan küp gibi şeyler, fırından çıkınca temiz olur. (Tam İlmihal s. 153)

***

Sual: Misafir, su alacak fazla parası yoksa teyemmüm edebilir mi? Cünüp teyemmüm ettikten sonra su bulursa guslü bozulur mu yoksa yalnız namaz abdesti alması yeterli olur mu?

Cevap: Misafirin yanındakilerden su istemesi vacibtir. Su vermezlerse, teyemmüm ile kılar. Arkadaşı, suyu piyasadaki fiyatına satarsa, fazla parası olan misafirin satın alması lâzım olur. Sahibi suyunu, gaben-i fâhiş ile, yani çok aldatmakla satarsa veya piyasa fiyatı ile alacak fazla parası yok ise, teyemmüm ile kılması câiz olur. Burada (Gaben-i fâhiş)den maksat, piyasadaki fiyatın, iki mislinden fazlası demektir. Çıplak insanın, avretini örtecek bez alması da böyledir. Fakat, susuz kimsenin içmek için yüksek fiyatla su alması câiz olur. Çölde, arkadaşından ip ve kova istemek de lâzımdır. Yollarda, içmek için konulan su varken, teyemmüm edilebilir. İbni Âbidîn "rahmetullahi teâlâ aleyh", beşinci cildde buyuruyor ki, (İçmek için konulmuş sudan abdest almak câiz değildir. Teyemmüm edilir).

Serbest [Mubah] olan su, az ise, cünüp olanın, hâid kadından, abdestsizden ve meyyitten önce yıkanması lâzımdır. Suyun sahibi, başkalarından önce yıkanır. Sahipleri ayrı sular bir araya getirilince, önce meyyit yıkanır.

Hacının, yanındaki zemzem suyu ile abdest alıp bitirmemesi için çare, içine şeker, gül gibi bir şey koyup, saf su ismini değiştirmektir. Veya emin olduğu kimseye, geriye dönemeyecek şekilde hediye etmelidir. Hediye alan kimse, karşılık, az bir şey hediye verirse, birinci kimse hediyesini geri alamaz.

Cünüp bir kimse, teyemmüm ettikten sonra, abdesti bozulursa, Hanefide cünüp olmaz. Malikide olur. Az su varsa, yalnız abdest alır. Suyu bulunmayan kimsenin, cünüp olması câizdir.

İçmek için, necaset yıkamak için, ekmek yapmak için lâzım olandan fazla su bulunca, teyemmüm bozulur. Namaz içinde iken bulursa, namazı da bozulur. Vâsıta içinde uyurken, su yanından geçerse, teyemmüm ile olan abdesti, uyuduğu için bozulur. Uyanık iken, vâsıtadan, abdest almağa inemezse, teyemmüm bozulmaz. (Tam İlmihal s. 151)

« Önce
Sonra »

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.

Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.

Teşekkürler.