BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

İnsanlığa hizmet için çalışmak

Sual: Zamanımızda, insanlara ve insanlığa faydalı olmak için çeşitli hizmet yolları vardır. Bu hizmet yolları içinde, insanlara faydalı olan hizmetin en önemlisi nedir?
Cevap: 
Herkes, insanlığa hizmet etmenin en şerefli vazife olduğunu ve bunun için çalıştığını söyler. Kendi keyfi, zevki ve para kazanmak için olan çalışmalarını, didinmelerini, bu hizmet maskesi ile örtenler pek çoktur. İnsanlara hizmet, onları dünyada ve ahirette rahata, huzura kavuşturmak demektir. Bunun da tek yolu, tek başarıcısı, insanları yaratan, yetiştiren, merhameti ve ihsanı sonsuz bol olan Allahü teâlânın gösterdiği, saadet yolu yani İslâmiyettir. O hâlde, insanlığa hizmet, İslâma hizmet ile olur. İslâma hizmet, insanlığa hizmettir. İnsanlığa düşman olanlar, İslâmiyeti yok etmeye çalışmıştır.

Saldırmalarının en tesirlisi, Müslümanları aldatmak, içeriden yıkmak olmuştur. Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler, dinsizlerin pençesine düşmelerine sebep olmuşlardır. İslâmiyete hücum edenlerin başında, İngilizler ve casusları gelmektedir. Resûlullah efendimiz, Müslümanların başına gelecek bu felaketleri haber vermiş ve;

(Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Bunlardan yalnız, benim ve Eshâbımın izinde giden bir fırkası, Cehennemden kurtulacak) buyurmuştur. Bugün, Cehenneme gidecek olan yetmiş iki fırkadan çoğu kalmadı. Şimdi, yeryüzündeki yüz milyonlarca Müslüman, yalnız Sünni ile Şii ve Vehhabi denilen üç fırkadır.

Bugün, Müslümanların bu üç fırkası birbirleri ile uyuşmazsa, el ele vermezse, birbirlerini kötülerlerse, İslâmın düşmanları yalanlarla, iftiralarla, İslâmı bozacak, Müslümanları parçalayacak, gençleri aldatacak, dinden çıkaracaklardır. İnsanları bu facialardan kurtarmak, ancak İslâma hizmet ile, İslâmı kurtarmakla olur. Bugün Avrupa'da, Amerika'da insan haklarına malik olan hür milletlerde bulunan bir kimse, bilerek veya bilmeyerek, İslâmiyete uyduğu kadar, rahata, huzura kavuşmaktadır.

Bu hakikatlere inanmak ve uyanmak için, zalimlerin pençesine düşmüş Müslümanların ibretlik hâline bakmak yeterli olmaktadır.

***
Sual: Büyük veya küçük abdest sıkışıklığı varken, bu hâlde namaza durmanın mahzuru olur mu?
Cevap: 
Küçük ve büyük abdesti sıkıştırırken ve yel zorlarken namaza durmak mekruhtur.

***
Sual: İslâmiyette neler vakfedilebilir? Vakıf geliri nasıl kullanılır?
Cevap: 
Bina, tarla, kuyu gibi nakil edilmeyen şeyler sözbirliği ile vakıf olunur. Nakil edilmeyen şey ile birlikte buna lâzım olan nakil olunan şey de İmameyne [Ebû Yusuf ve Muhammede] göre vakıf olunur. Vakıf edilmesi âdet olan nakil edilebilir şeyler, imam-ı Muhammede göre, yalnız olarak da vakıf olunur. Bu imama göre, altın, gümüş [yani para] da vakıf olunur. Hacim ile ve vezin ile ölçülen her şey de böyledir. Tabut, teneşir, tabut örtüsü, Kur'ân-ı kerim ve başka kitaplar gibi âdet olan vakıflar da böyledir.

Hacim ile, vezin ile ölçülen eşya satılıp, bedelleri ve vakıf paraları fakirlere ödünç verilir ve mudarebe yolu ile sermaye olarak tüccara verilerek kâra ortak olunur. Vakfın hissesine düşen kârları, fukaraya sadaka olarak dağıtılır. Vakıf olunan paranın misli, hep vakfın emrinde kalması lâzımdır. Bununla bir şey satın alınamaz ve bir borç ödenemez. Buğdaylar, fakir olan köylüye tohumluk ödünç verilip, yeni mahsulden ödenmek şartı ile vakıf olunur. Sütü fakirlere verilmek üzere inek vakıf olunur.

Ev eşyası gibi vakfı âdet olmayan şeyleri vakıf câiz değildir. Vakfın gelirinden, önce tamir, sonra hizmet edenlerin ve nâzırın ücretleri ödenir. Bir vakıf mescid harap olup tamir eden bulunmaz ise veya etrafında, ev, insan kalmayıp, kullanılmaz ise de, Tarafeyne göre yine vakıf olarak kalır. İmam-ı Ebû Yusuf göre "rahmetullahi teâlâ aleyh", hâkimin izni ile satılıp, parası, aynı cinsten olan başka bir vakfa sarf edilir. Bir kimsenin başka başka vakıflarının gelirleri [paraları] birbirlerine sarf edilemez. (İbni Âbidîn)de diyor ki: (Şart-ı vâkıf, nass-ı şâri' gibidir sözü meşhurdur. Bu söz, kadı, vâkıfın şartlarına uymayan hüküm veremez, herkesin bu şartlara uyması lâzımdır demektir. Yalnız, yedi şart müstesnadır. Bu yedi şartı kadı değiştirebilir. Mesela, hıyanet eden mütevelliyi ve nâzırı azletmesi vacib olur). (Tam İlmihal s. 861)

« Önce
Sonra »

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.

Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.

Teşekkürler.