Sual: Bir   arkadaş, (Vatan-ı asli, insanın doğduğu yer değil, doyduğu yerdir. Doyduğun   yerde birkaç sene de kalsan vatan-ı asli olur) dedi. Vatan-ı asli, doğduğumuz   yer değil midir?
CEVAP
Bir kimsenin, vatan-ı aslisi,   doğduğu yerdir. Eğer bu kimse, başka bir şehirde evlenirse, doğduğu yer vatan-ı   asli olmaktan çıkar, artık evlendiği yer vatan-ı asli olur. Evlendiği yerden   başka bir şehirde temelli kalmaya niyet edip yerleşirse, artık evlendiği yer de   vatan-ı asli olmaktan çıkar, temelli kalmaya karar verdiği yer vatan-ı asli   olur.
(İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşamalı) atasözünün,   vatan-ı asli ile alakası yoktur. Bu söz, bir insanın işi, ticareti nerede iyi   ise, orada yaşaması gerekir demektir.
Mesafeyi kısa veya uzun zannetmek
Sual: Vatan-ı ikametim olan Fatih’ten çevre yoluyla   İzmit’e gitmek üzere yola çıktım. Fatih İzmit arasının 90 kilometreyi   geçmeyeceğini sanıyordum. Buna göre, seferî olmadığım için, yolda öğle namazını   kısaltmadan kıldım. Kartal’a varınca, Fatih’le İzmit arasındaki mesafenin 110   kilometreyi geçtiğini öğrendim. İkindiyi kaç rekât kılmam   gerekir?
CEVAP
Seferî uzaklıktaki bir yola çıkan,   mesafenin uzunluğunu bilmese de seferî olur. Seferî olduğu bilinmeyince dört   kılmak günah olmaz. İlk yola çıkışta, bu yolun 100 kilometreden az olduğu   sanılıp da, bu yolun aslında 104 kilometreden fazla olduğu öğrenilince, seferî   olduğu anlaşılır. Anladıktan sonra artık dört rekât olan farzları iki   kılar.
Sual: Vatan-ı ikametim olan   Üsküdar’dan, öğle vakti İzmit’e gitmek üzere yola çıktım. Üsküdar İzmit arasının   seferî uzaklıkta olduğunu sanıyordum. Buna göre seferî olduğumu düşünerek yolda   öğle namazını iki rekât kıldım. Kartal’a varınca, Üsküdar İzmit arasındaki   mesafenin seferî uzaklıkta olmadığını öğrendim. İkindiyi kaç rekât kılmam   gerekir?
CEVAP
Seferî olduğunu sanarak öğle namazını iki   rekât kılmak günah olmamıştır. Ancak vakit çıkmamışsa, dört rekât olarak iade   etmek, vakit çıkmışsa kaza etmek gerekir. İkindiyi de dört rekât olarak kılmak   gerekir.
Camiye abdestsiz   girmek
Sual: Unuttuğu bir eşyasını   almak için, camiye abdestsiz girmek caiz olur   mu?
CEVAP
İhtiyaç olunca, o kadar zaman için abdestsiz   girmek caiz olur, mekruh olmaz.
 Ana Sayfa 
Ahlak Bilgileri
Doğduğu ve doyduğu yer
Doğduğu ve doyduğu yer
VEKA MEDYA
 - 
Salı, Mayıs 12, 2015
Kaydol:
Kayıt Yorumları
                                (
                                Atom
                                )
                              
Çok okunan yazılar
- 
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
- 
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
- 
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
- 
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
- 
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...
 







 
 
 
 
 

 
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.