Rahmetli Enver Ağabey anlatıyor:
Hayat su gibi akıyor. Ne mutlu bize ki, Allahü teâlâ bizleri hayırlı işlerde istihdam ediyor. Böyle bir nimet çok az kimseye nasib oluyor. Nasıl ki beş gram altın için beş ton toprak eleniyor, Allahü teâlâ da, o kadar kulları içinden seçip, bize o kadar nimet veriyor. Biz bunlara karşılık ne veriyoruz? Bunun şükrü için ne yapıyoruz? Âhirette bunların hesabı sorulacaktır.
İkinci olarak, Allahü teâlâ bizleri sağlıklı olarak yarattığı için ne kadar şükretsek azdır.
Ağlamayanda pek hayır olmaz. Hep gülmek iyi değil. Yarına çıkacağımız belli değil. Gün, tevbe ve istiğfar zamanıdır. Müminin kıymetini bilmeyen, Allahü teâlânın kıymetini bilmez.
Malımızla, mevkiimizle veya kabiliyetimizle övünerek kibirlenmeyelim. Merhum hocamız, (Kibir, maddî mânevî her iyiliğe engeldir) buyururdu.
Su hayattır. Harun Reşid, Şiblî hazretlerinden nasihat ister. O da, (Diyelim ki çöldesin. Susuzluktan öleceksin. Servetinin yarısını bir bardak su için verir misin?) diye sorar. Harun Reşid, (Evet, veririm) der. Şiblî hazretleri, (Peki, suyu içtin fakat çıkaramasan, “Servetinin kalanını verirsen seni kurtarırız” diye bir şart ileri sürseler. Kalan servetini verir misin?) diye tekrar sorar. O da, (Evet, mecburen veririm) der. Şiblî hazretleri, (Öyle ise, bir bardak su bile etmeyen servetinle gururlanıp, kibirlenme!) buyurur. Allahü teâlâ kibirliyi affetmiyor. Kibirli olmak sanki Rabbimize ortak koşmak gibi oluyor.
Her devrin bir savaş şekli olur. Ok, yay, kılıç, soğuk savaş, atom bombası gibi. Zamanımızın savaş şekli de ekonomik savaş, para savaşı... Zengin olan, parası olan, arabasını dağdan aşırıyor, savaşı kazanıyor. Ayakta kalıyor.
Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem, (El-fakru li-eshabî seâdetün vel-gınâu fî-âhirizzemân seâdetün) yani (Eshabım için fakirlik saadettir, âhir zamanda ise ümmetim için zenginlik saadet olacaktır) buyurdu. Başka bir hadis-i şerifte de, (Âhir zamanda iki sarısı olmayan, kullanılmış, horlanmış mendil gibi atılacaktır) buyuruldu. İki sarı, altınla gümüştür. Yine bir hadis-i şerifte, (Şerefinizi mallarınızla, paranızla koruyun!) buyuruluyor. Demek ki, dinimizi, malımızı, namusumuzu, şerefimizi korumak için zengin olmak zorundayız.
Ana Sayfa
Günün Sohbeti
Kibir, maddî mânevî her iyiliğe engeldir
Kibir, maddî mânevî her iyiliğe engeldir
VEKA MEDYA
-
Perşembe, Nisan 16, 2015
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Çok okunan yazılar
-
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış ...
-
Sual: Hayvanların ruhu ve aklı var mıdır? CEVAP İnsanlarda olan ruhtan hayvanda yoktur. Hayvandaki ruh, ona hayatiyet yani canlılık k...
-
Sual: Ezanın, sünnete uygun okunduğu duyulunca, ne yapmak gerekir? CEVAP Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okun...
-
Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niy...
-
Sual: Kabrin derinliği, genişliği ne kadar olmalı ve ölünün kabir içine konuş şekli nasıldır? Cevap: Konu ile alakalı olarak Câmi'-...
Hiç yorum yok
Yorum Gönder
Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.
Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.
Teşekkürler.