BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

"Kur'anın şaşırtıcı yorumu" diyorlar

Sual: Bir kitapta, (Kur’anın bu yorumu sizi çok şaşırtacak, şimdiye kadar yapılmayan yorumlar yapılmıştır) denilerek, kurulan ruhsal irtibatlarla, Kur’andan yeni bilgiler elde edildiği, bâtınî mânâlardan hareketle, Kur’anın iyi anlaşılmasının hedeflendiği söyleniyor. Bunlar doğru olabilir mi?
CEVAP
Şaşıranlar olabilir, ama bu sapıklıkların hepsini Peygamber efendimiz haber vermiştir. Kur’an-ı kerimin yeni mânâlarının olduğunu söylemek, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, Eshab-ı kiramın tamamını ve bütün İslam âlimlerini cahillikle suçlamak olur. Üç hadis-i şerif:

(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [İbni Asakir]
(Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.) [Taberanî]
(Her asır öncekinden daha kötü olur, böylece Kıyamete kadar bozulur.) [Hadika]

Kendi görüşümüze göre tefsir caiz değildir. Üç hadis-i şerif:
(Kur’anı kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa da, muhakkak hata etmiştir.) [Nesaî]
(Kur’ana ehliyeti olmadan mânâ veren, Cehennemde azap görecektir.) [Tirmizî]
(Kur’anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.) [Deylemî]

Kendi görüşüne göre verilen mânâ doğru olsa bile, meşru yoldan olmadığı için hata olur; mânâ yanlışsa küfür olur. (Berika)

İsmailiye [Bâtıniye] fırkasında olanlar, (Kur’anın zahir mânâsı olduğu gibi, bâtın mânâsı da vardır. Zahir mânâsı, fıkıhçıların kalıplaştırdığı, belli ve sınırlı şeylerdir. Bâtın mânâsı ise Kur’anın iç mânâsı olup uçsuz denizdir) dediler. Zahir mânâyı bırakıp, bâtın dedikleri, kendi uydurdukları şeylere inandılar. Hâlbuki Peygamber efendimiz, Kur'an-ı kerimin zahir, açık mânâsını bildirdi. Zahir mânâyı bırakıp iç mânâ diye bir şeyler uydurmak küfür olur. (Milel ve Nihal)

Bir âyet-i kerime meali:
(Sana Kitabı indiren Odur. Onda Kitabın temeli olan muhkem âyetler vardır, diğerleri de müteşabihtir. Kalblerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak, kendilerine göre yorumlamak için, onların müteşabih olanlarına uyarlar. Oysa onların yorumunu, ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler. Bunu ancak akıl sahipleri düşünebilir.) [Âl-i İmran 7]

Türedilerin çıkardığı ve Resulullah efendimizin, Eshab-ı kiramın, müctehid imamların bildirdiklerinden farklı olan bilgilere, itibar edilmez.

Zâlimler için yaşasın Cehennem
Sual: (Zâlimler için yaşasın Cehennem) sözünün yanlış, hattâ küfür olduğu söyleniyor. (Sen kim oluyorsun da, Cehennemin yaratılmasını yani Allah'ın icraatını onaylamaya kalkıyorsun?) deniyor. Bu bakımdan (Zâlimler için yaşasın Cehennem) demek küfür olmaz mı?
CEVAP
İcraatı onaylamak gibi düşünülürse elbette öyle söylemek uygun olmaz. Eğer, (Kâfirlerin, suçluların, hainlerin cezalandırılması ne kadar güzeldir) denmek isteniyorsa mahzuru olmaz.

Zâlim kelimesi, tefsir ilminde kâfir demektir. Bunu söyleyen Ehl-i sünnet ise, bu sözü şöyle anlamak gerekir:
(Allahü teâlânın, zulmeden kâfirleri cezalandırma yeri olan Cehennemi yaratması, adaletin tecellisidir, mazlumlar için de bir tesellidir.)

Salih Müslüman, Allah'ın yarattığı bir şey için, onun icraatını onaylarcasına, (Bu yaptığı iyidir, mahzuru yoktur) gibi şeyler söylemez. Çünkü öyle söylenince, Allahü teâlânın uygun olmayan işlerinin de olabileceği intibaı uyanabilir. Bu bakımdan İslam âlimleri, nasıl söylemişse, aynen öyle söylemeli, kendiliğimizden yeni tâbirler üretmemeliyiz.

« Önce
Sonra »

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam.com hocaları tarafından cevaplandırılacaktır.

Lütfen dini suallerinizi: dinimizislam11@gmail.com mail adresine gönderiniz.

Teşekkürler.