BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

Seferde namazı kısaltmak

Sual: Mezhepleri ve hadis-i şerifleri kabul etmeyip (Yalnız Kur’an) diyen biri, (Seferde namazı kısaltmak diye bir şey Kur’anda yok) diyor. Her şeyi Kur’anda aramak yanlış değil mi? Mesela Kur’ana göre namaz nasıl kılınır? Resulullah, nasıl kılınacağını tatbiki olarak göstermemiş mi? (Allah, “Niye namazı az kıldın?” demesin de, “Niye çok kıldın?” derse desin, seferde namazı tam kılmanın mahzuru olmaz) diyor. Bu konuda dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
(Yalnız Kur’an) diyenler, dinimizi içten yıkmaya çalışan mezhepsizlerdir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” seferilik konusundaki hükümleri de bildirmiş, mezhebimiz de açıklamıştır. Hadis-i şerifleri yok saymak çok tehlikelidir. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekât olduğu, nasıl kılınacağı, rükû ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram namazlarının kılınış şekli, zekât nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiçbir âlim, bunları Kur'an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. Mezhep imamları, hadis-i şerifleri açıklamasaydı, sünnet kapalı kalırdı. Sünneti, müctehid âlimler açıklamış, böylece mezhepler meydana çıkmıştır.

Peygamber efendimiz, Nisa sûresinin, (Yeryüzünde sefere çıkınca, namazı kısaltabilirsiniz!) mealindeki yüz birinci âyetini açıklamış, seferde namazlarını kısaltmış ve kısaltılmasını emretmiştir. Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Seferde namazı tamam kılan, mukimken eksik kılan gibidir.) [Dâre Kutnî, İbni Neccar]

(Allahü teâlâ seferde, dört rekâtlı namazları iki rekât kılmayı emretmiştir.) [Tirmizî, Nesaî, Ebu Davud]
İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâ, Resulullah'ın diliyle, dört rekâtlı farzları, seferde iki rekât olarak kılmayı emretmiştir. (Müslim, Ebu Davud, Nesaî)

İbni Mesud hazretleri de, Resulullah'ın seferde yatsının dört rekât farzını iki rekât kıldığını bildirmiştir. (Buharî)
Oruç tutup bayılan birini gören Resulullah, “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Seferde oruç tutmak, taat ve ibadet değildir) buyurdu. (Buharî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî)

Eshab-ı kiramın büyüklerinden Abdullah İbni Ömer hazretlerine, (Nisa sûresinde, sadece korku hâlinde ve seferde namazı kısaltmaya izin verildiği hâlde, niye namazları kısaltıyoruz?) diye sorulunca, (Resulullah, bize dinimizi anlatırken, seferde namazı iki rekât kılmayı öğretti) buyurdu. (Nesaî)

Hanefî uleması, bu hadis-i şerifleri ve benzerlerini delil alarak, seferde dört rekâtlı farzları iki rekât kılmanın vacib, dört rekât kılmanın ise günah olduğunu bildirmiştir. (Tahtavî)

(Allah, “Niye namazı az kıldın?” demesin de, “Niye çok kıldın?” derse desin, seferde namazı tam kılmanın mahzuru olmaz) ifadesi de çok yanlıştır, ilmî değildir, bir mugalatadır, yanıltıcı bir sözdür. Dinde esas olan emre uymaktır, emre uymamak suçtur. Mesela, sabah namazını iki yerine üç, akşam namazını üç yerine dört rekât kılsak bu namazlar hiç sahih olmaz. Üstelik emre uymamanın ötesinde, Allahü teâlânın emrini değiştirmiş oluruz.

Danışmak
İstişare sünnettir, danışan dağı aşar,
Danışmadan iş yapan, düz yolda bile şaşar.

« Önce
Sonra »