BREAKING NEWS
Yaşam

728x90

header-ad

468x60

header-ad

Dinde tesettür şekli

Sual: S. Ebediyye’de, Dürer-ül-Mültekıte kitabından naklen, (İslamiyet, kadınların örtünmesi için belli bir örtü emretmedi) deniyor. Buradan, kadın ince giyinebilir, açık giyinebilir, allı güllü giyinebilir, uzun kısa giyinebilir gibi bir anlam çıkmıyor mu?
CEVAP
Hayır, asla öyle bir anlam çıkarılamaz. Bu, dîni bilgilerimizdeki alt yapı noksanlığından ileri gelen yanlış bir anlayıştır. Dinimizde şartsız söylenen şeyler şartlı anlaşılır. Mesela, Peygamber efendimiz, (Cömert Cehenneme girmez) buyuruyor. Buradan her cömerdin mutlaka Cennete gireceği anlaşılmaz. Birçok şart var. İlk şartı iman sahibi olmaktır. İmansızsa ne kadar cömert olursa olsun, Cennete girmez, Cehenneme gider.

(Belli bir örtü şekli yok) demek, kapanmak şartıyla, yaşadığı memleketin âdetine uygun giyinmek demektir. Mesela yaşadığı memlekette şalvar giyiliyorsa şalvar giymek, çarşaf giyiliyorsa çarşaf giymek, entari giyiliyorsa entari giymek, manto giyiliyorsa manto giymek demektir. Ama dine aykırı bir şey, mesela mini etek giyiliyorsa, mini etek giymek demek değildir.

Tesettür demek, vücudu baştan ayağa kadar, vücut hatları belli olmayacak şekilde kapatmak demektir. İslamiyet belli bir şekil koymamıştır. Âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde, örtünme şekli bildirilmemiştir. Belli bir şekil olsaydı, elbette Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilirdi. Bunun için, (Entari veya ferace giymek şarttır) demek yanlış olduğu gibi, (Çarşaf giymek şarttır) demek de yanlıştır. Dine uygun olmak şartıyla, o bölgede âdet olan kıyafet hangisiyse, öyle kapanmak gerekir.

Dinimiz kapanmayı emretmiş, (Kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farzdır) buyurmuş, fakat örtünme şeklini serbest bırakmıştır. El yüz hariç, her yerini herhangi bir kumaşla örtebilir. Yine fıkıh kitaplarında kumaşın dikkati çekici renklerde olmaması da bildirilmiştir. Dürer-ül-Mültekıte kitabında anlatılmak istenen tesettür budur.

Dünyaya veda

Uzun yola gideriz,
Dünyaya ettik veda.
Her şeyi terk ederiz,
Dünyaya ettik veda.

Ömrümüz gelip geçti,
Ecel şerbeti içti,
Sonsuz diyara göçtü,
Dünyaya ettik veda.

Gidelim sağ selamet,
Duymayalım nedamet,
Umarız Hak’tan rahmet,
Dünyaya ettik veda.

Söküldü dişlerimiz,
Yıkıldı düşlerimiz,
Bozuldu işlerimiz,
Dünyaya ettik veda.

Mevla’yı ettik zikir,
Her hâle ettik şükür,
Ecel bizleri okur,
Dünyaya ettik veda.

Taşımız oldu yastık,
Suratımızı astık,
Bir tuzağa bastık,
Dünyaya ettik veda.

Burada yok işimiz,
Sıkılıyor dişimiz,
Esen kal kardeşimiz,
Dünyaya ettik veda.

Yunus gezme avare!
Bak gidiyorsun yâre!
Ölüme yokmuş çare,
Dünyaya ettik veda.

« Önce
Sonra »